kadına karşı şiddet ne demek?

Kadına Yönelik Şiddet

Kadına yönelik şiddet (KYŞ), kadınlara yönelik olarak uygulanan ve kadınların fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik olarak zarar görmesine veya acı çekmesine neden olan veya olması muhtemel olan her türlü eylem veya tehdittir. Bu eylemler, kamusal veya özel hayatta meydana gelebilir. Kadına yönelik şiddet, insan hakları ihlali olarak kabul edilir ve dünya genelinde önemli bir toplumsal sorun teşkil etmektedir.

Tanım ve Kapsam

Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi'ne göre kadına yönelik şiddet, "kadınlara yönelik bir ayrımcılık biçimi olup, kadınların erkeklerle eşit haklardan yararlanmasını veya bu haklara sahip olmasını engelleyen ciddi bir engeldir".

Kadına yönelik şiddet geniş bir yelpazede davranışları içerir:

  • Fiziksel Şiddet: Tokatlama, yumruklama, tekmeleme, yakma, boğma, silahla yaralama gibi fiziksel zarar verme eylemleri.
  • Cinsel Şiddet: Tecavüz, cinsel taciz, zorla evlendirme, kadın sünneti, cinsel istismar gibi cinsel dokunulmazlığa yönelik ihlaller.
  • Psikolojik Şiddet: Hakaret, aşağılama, tehdit, izole etme, manipüle etme, sürekli eleştirme gibi duygusal ve zihinsel sağlığı olumsuz etkileyen davranışlar.
  • Ekonomik Şiddet: Çalışmasına engel olma, gelirini elinden alma, maddi kaynakları kontrol etme, borçlandırma gibi ekonomik bağımsızlığı kısıtlayan eylemler.
  • Siber Şiddet: İnternet ve sosyal medya aracılığıyla taciz, tehdit, aşağılama, ifşa etme gibi dijital ortamda gerçekleştirilen şiddet eylemleri.
  • Sistematik Şiddet: Namus cinayetleri, töre cinayetleri gibi toplumsal veya kültürel normlar gerekçe gösterilerek işlenen şiddet eylemleri.

Nedenleri ve Risk Faktörleri

Kadına yönelik şiddetin nedenleri çok boyutlu ve karmaşıktır. Bireysel, ilişkisel, toplumsal ve sosyoekonomik faktörler bu şiddetin ortaya çıkmasında rol oynar.

  • Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Kadınların erkeklerle eşit olmadığına dair inançlar, toplumsal cinsiyet rolleri ve stereotipleri kadına yönelik şiddeti meşrulaştırabilir.
  • Güç ve Kontrol: Şiddet uygulayanlar, kadınlar üzerinde güç ve kontrol kurmak amacıyla şiddete başvurabilirler.
  • Ekonomik Bağımlılık: Kadınların ekonomik olarak erkeklere bağımlı olması, şiddete maruz kalma riskini artırabilir.
  • Alkol ve Madde Kullanımı: Alkol ve madde kullanımı, şiddet davranışını tetikleyebilir.
  • Çocukluk Çağı Travmaları: Şiddet içeren bir ortamda büyümek veya çocukluk çağı travmaları yaşamak, şiddet uygulama veya şiddete maruz kalma riskini artırabilir.
  • Yasal Boşluklar ve Uygulama Eksiklikleri: Yasal düzenlemelerin yetersizliği veya mevcut yasaların etkin bir şekilde uygulanmaması, şiddet uygulayanların cezasız kalmasına ve şiddetin devam etmesine yol açabilir.

Sonuçları

Kadına yönelik şiddetin bireysel, toplumsal ve ekonomik olmak üzere çok çeşitli olumsuz sonuçları vardır.

  • Sağlık Sorunları: Fiziksel yaralanmalar, kronik ağrılar, psikolojik travmalar, depresyon, anksiyete, intihar düşünceleri gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
  • Ekonomik Kayıplar: Kadınların iş gücüne katılımını engelleyerek ekonomik kayıplara neden olabilir.
  • Toplumsal Sonuçlar: Toplumsal uyumu bozabilir, aile yapısı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir, gelecek nesiller üzerinde travmatik etkiler bırakabilir.
  • Eğitimde Geri Kalma: Şiddete maruz kalan kadınların eğitim hayatı olumsuz etkilenebilir.
  • Sosyal İzolasyon: Kadınlar şiddet nedeniyle sosyal çevresinden uzaklaşabilir ve yalnızlaşabilir.

Mücadele Yöntemleri

Kadına yönelik şiddetle mücadele, çok yönlü ve kapsamlı bir yaklaşım gerektirir.

  • Yasal Düzenlemeler: Kadınları şiddetten koruyacak etkin yasal düzenlemeler yapılmalı ve mevcut yasalar etkin bir şekilde uygulanmalıdır.
  • Eğitim ve Farkındalık: Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda eğitimler verilmeli, farkındalık kampanyaları düzenlenerek şiddetin kabul edilemez olduğu vurgulanmalıdır.
  • Destek Mekanizmaları: Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evleri, danışma merkezleri, hukuki destek gibi destek mekanizmaları oluşturulmalı ve güçlendirilmelidir.
  • Şiddet Uygulayanlara Yönelik Programlar: Şiddet uygulayanlara yönelik rehabilitasyon programları düzenlenerek davranış değişikliği sağlanmaya çalışılmalıdır.
  • Medyanın Rolü: Medyanın kadına yönelik şiddeti meşrulaştırıcı veya özendirici yayınlardan kaçınması, toplumsal bilinç oluşturmaya katkıda bulunması önemlidir.
  • Uluslararası İşbirliği: Uluslararası kuruluşlar ve diğer ülkelerle işbirliği yapılarak iyi uygulama örnekleri paylaşılmalı ve ortak stratejiler geliştirilmelidir. Örneğin İstanbul Sözleşmesi.
  • Erkeklerin Katılımı: Erkeklerin kadına yönelik şiddetle mücadeleye aktif olarak katılması, toplumsal dönüşüm için kritik öneme sahiptir. Erkeklerin şiddet karşıtı söylemleri desteklemesi, örnek davranışlar sergilemesi ve diğer erkekleri de bu konuda bilinçlendirmesi gerekmektedir.

Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet

Türkiye'de kadına yönelik şiddet, önemli bir toplumsal sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Araştırmalar, Türkiye'de kadınların önemli bir bölümünün hayatlarının bir döneminde fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik şiddete maruz kaldığını göstermektedir. Türkiye, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda çeşitli yasal düzenlemeler yapmış ve uluslararası sözleşmelere taraf olmuştur. Ancak, yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması, toplumsal farkındalığın artırılması ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gibi alanlarda hala önemli eksiklikler bulunmaktadır.

İlgili Kavramlar

Bu makale, kadına yönelik şiddet hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Daha detaylı bilgi için ilgili kaynaklara başvurulabilir.

Kendi sorunu sor